dördüncü SAYIMIZIN TEMASI AÇIKLANDI!

Kırılganlık, “vulnerability” kavramının kökeni olan Latince “vulnus”, yani “yara” kelimesinden türetilir. En basit tanımıyla, zarar görmeye, etkilenmeye, incinmeye açık olma hâlidir. Kimilerine göre son derece doğal ve insani bir duygu, kimilerine göreyse bir zayıflıktır. Belki de, toplumsal kabukların gitgide sertleştiği bir dünyada, esas mesele onu gizlemek değil, omuzlayabilmektir. Toplum “güçlü kal” der; sistem “devam et”. Kırılganlık, bu coğrafyanın bize miras bıraktığı susulanlarda, bastırılanlarda ya da dile gelmeyenlerde yankılanandır.

​

Psikoloji kırılganlığı nasıl işler? Savunmasızlık, duygusal açıklık, bağ kurabilme kapasitesi ve empati? "Dünyaya çırılçıplak fırlatılmışlık" ile "dünyadan bir gün göçüp gidecek olmak", yani aslında kırılganlıkla başlayıp kırılganlıkla son bulacak olmak, varoluşun temelinde değil midir? Kırılganlık, tıpkı taş kaldırımlar arasındaki çatlaktan çıkan canlı bir bitki gibi, bir formun bozulma hali değil, bir hatırlayıştır: Hissediyorum, hala varım.

 

Her kırık, ardında bir anlatı bırakır. Sanat da bu anlatıların en cesur taşıyıcılarından olur. Bazen kelimelerle, bazen imgelerle, seslerle, renklerle bu derin çatlakların eşiklerinde gezinir. Kırılganlık aynı zamanda bizi kuşatan ötekiyle karşılaşmanın mekânıdır. Fiziksel, duygusal ve varoluşsal anlamda da bir açıklığı, bir teması, bir etkileşimi ifade eder. Kırılganlık sahici bir ilişkiselliğin önkoşuludur denebilir mi? İlişki kusursuzlukla mı yol alır? İlişkiler, çatlaklardan sızan samimiyetle mi mayalanır ve derinleşir? Kendilik ancak kırılganlıkla temas ettiğinde mi gerçek bir biçim alır?

 

Momento'nun yeni sayısında kırılganlığın izini sürüyoruz. "Kırılganlık"ı yalnızca bir zayıflık değil, bir varoluş hali olarak ele alıyoruz. Kırılmanın, dağılmanın ve yeniden şekillenmenin bireyler ve toplumlar üzerindeki derin etkilerini anlamaya çalışıyoruz. Yazılarımızda kırılganlığın farklı disiplinlerde ve bağlamlarda nasıl yer bulduğunu gözlemlemek ve deneyimlemek istiyoruz.

Momento Dergi olarak, kırılganlığın bizi insan yapan en sahici yanlardan biri olduğuna inanıyor ve sizleri, korunaksız kalmanın, yaralarla büyümenin ve dayanıklılığın yeni anlamlarını keşfetmeye davet ediyoruz.