top of page

Ä°kÄ°NCÄ° SAYIMIZIN TEMASI AÇIKLANDI!

EV

Ev… Yalnızca duvarlarla deÄŸil, anılarla, duygularla ve hayallerle büyütülen bir alan. Bazen geri dönmek istediÄŸimiz bir sığınak, bazen de henüz keÅŸfedilmemiÅŸ bir kimliÄŸin izini sürdüÄŸümüz bir yolculuk… Aidiyetin, güvenliÄŸin ve köklerimizin sembolü ya da kim olduÄŸumuzu anlamaya çalıştığımız bir arayışın nüvesi. Her birimiz için farklı, her birimiz için benzersiz; kimimize huzurun adresi, kimimize kayıp bir liman. Ev, ruhumuzun derinliklerinde, anılarımızın dokusunda, belki de hayallerimizin kıyısında ÅŸekillenen bir kavram. Bizi sarıp sarmalayan dört duvarın ötesinden baktığımızda ev, bir anı ve hisler yumağı. Ev, çocukluÄŸumuzun izleri; sıcaklık, sevgi veya bazen de hüzün yuvası. Büyüyen bir özlemin yansıması, yaÅŸanmış bir geçmiÅŸin ya da henüz inÅŸa edilmemiÅŸ bir geleceÄŸin arzusu…

​

Fiziksel bir barınaktan çok daha fazlası olan ev, insanın kendisiyle ve çevresiyle kurduÄŸu iliÅŸkilerin en mahrem yansıması mı? Ev, yalnızca içinde yaÅŸadığımız bir kapı duvar mı yoksa iç dünyamızın özden bir izdüÅŸümü mü? Peki ya hiç evine sahip olamamış olanlar, göç edenler, evini kaybedenler ya da bir yuvayı hiç bulamamış olanlar için "ev" ne anlama gelir? Ev, bir mekân mı yoksa bir duygu mu? Kaçmak istediÄŸimiz bir hapishane mi, geri dönemeyeceÄŸimiz bir cennet mi?

​

Bir yandan geçmiÅŸin izlerini taşıyan, bir yandan da geleceÄŸe açılan bir kapıdır ev. Ailedir, baÄŸ kurmaktır biraz da. Sadece bir çatının altı deÄŸildir; bizi var eden, bizi besleyen ya da bazen yaralayan ilk deneyimlerdir. Çocuklukta inÅŸa ettiÄŸimiz anlamlar, yetiÅŸkinliÄŸimize taşınan cüzdanlardır. Ev, her zaman sıcak ve güvenli bir yer midir? Kimi zaman doÄŸduÄŸumuz evler, köklerimizle aramızda görünmez bir baÄŸ kurar. Oysa bazen de ev, kendimizi bulmaya çalıştığımız, içsel bir arayışta dönüÅŸtüÄŸümüz bir yolculuÄŸun baÅŸlangıcıdır. Yalnızca bir mekân deÄŸil, hatıralarla, duygularla ve hayallerle dokunan bir kimlik inÅŸa sürecidir. Ä°nsan, nerede olursa olsun kendine bir ev inÅŸa edebilir mi? Bir ev kurabilir mi kendi içinde? Aidiyeti taşınabilir kılabilir mi?

​

Momento dergisi olarak aralık ayında çıkacak olan sayımızda “Ev” olgusunu tüm boyutlarıyla masaya yatırıyoruz; okurlarımızı kendi evlerine doÄŸru yolculuÄŸa çıkmaya, bu yolculukla evlerini keÅŸfetmeye davet ediyoruz. Fiziksel bir mekân olmanın ötesinde evin tüm anlamlarını, ruhumuzdaki yerini, benliÄŸimizi nasıl ÅŸekillendirdiÄŸini sorguluyoruz. Fiziksel bir barınaktan içsel bir yolculuÄŸa, geçmiÅŸin anılarından geleceÄŸin belirsizliÄŸine kadar evin her bir yönünü ele alıyoruz. Bu sayımızda, bir zamanlar ait olduÄŸumuz yerleri hatırlamaya, kaybettiÄŸimiz evlerin yasını tutmaya ya da hiç sahip olmadığımız bir yuvanın özlemini duyumsamaya, özetle eve varmak için zengin bir yolculuÄŸa çıkıyoruz. Herkes için bir ev var mı? Ya da kimin evi nerede? Tüm bu sorularla gelin, “ev”in kapısını birlikte aralayalım! 

bottom of page